Doğayı Sevin, Yeşili Koruyun, Bulabilirseniz Bir Ayı Öpün

"Yukarıdaki videoyu izlediğiniz ve bu yazıyı okuduğunuza göre doğayı seviyor olmalısınız. Benim de görevim sevdiğiniz Doğayı en güzel ve özel şekliyle sizlere sunmak.

Ultima doğa sporları ile birlikte, Sakarya İl sınırları içinde ve çevre illerde gerçekleştirdiğimiz hafta sonları faaliyet videoları ile yılın belli bölümlerinde gerçekleştirdiğimiz yurtiçi ve yurt dışı dağ faaliyet videolarını bu kanalda bulabilirsiniz.

Ayrıca kendi video çalışmalarım da kanalımda yer bulacaktır. Magnezyum çubuğuyla ateş yakmayı değilde, nerelerde ateş yakmayı öğreneceğiniz ve sadece görsellerin konuşacağı mini belgesellere göz atma fırsatı bulacaksınız.

Doğayı sevin yeşili koruyun,bulabilirseniz bir ayıyı öpün :)"

Bu sözler Sevgili Erkan Tank kardeşime ait. Kendisini geçtiğimiz haftalarda facebook mecrasında tanıma fırsatı yakaladım. Kibarca kanalına abone olmamı rica etti. Kırmayıp kanalını incelemek üzere bahsettiği adrese yöneldim. Bir de ne göreyim. Yıllardır kurduğum hayallerim, zamanın hızlıca akıp yıllar geçtikçe gerçekleşmesi adına ümitsizliğe kapıldığım, hiç olmazsa fotoğraf ve blog ile kendimi avuttuğum; doğaya teslim olmuş, dağcı, gezgin, doğa turları düzenleyen, belgesel tadında kısa doğa filmleri çeken, kısaca hayallerime tercüman olan Erkan'ın kanalına denk geldim.

Geçtiğimiz aylarda kaleme aldığım "Kaçkarlar Zirve Defterine Adını Yazdırmak İster misin?" başlıklı yazımda şöyle demiştim:

"Tahmin ettiğim gibi Kaçkar’ lara bulut olmak isteyen ne kadar az insan var aramızda. Şaşırmadım? Ben de tüm bu güzelliklerin hiç birine şahit olamadım. Çok yazık! Dağlar ve keskin yamaçları sanırım korkutuyor bizleri. Sağlamcılık var DNA zincirimizde. Kolaycılık var. Hazırcılık zaten göbek adımız. Zora, mücadeleye, keşfe hiç tahammülümüz yok. 40 derece güneşte kavrulmayı, tatil dönüşü beyaz kıyafetlerinizle plazalarda caka yapmaya bayılırız değil mi? Oysa ki o özgürlük ve macera trenine bir binebilsek! Belki de hiç farkında dahi olmadığımız özgürlükçü ve maceraperest yeteneklerimiz kendini ele verecek.

Haydi hayallerimize doğru yürüyelim, zira hayallerimizin bize yürümeyeceği kesin. Dağlara çıkmayan uzakları göremez düsturu ile zirve defterine bir imza da biz atalım.

Velhasıl, yaşam, büyük ve güvenli gemilerle sakin bir gezi mi, yoksa kendi teknemizle soluk soluğa bir yolculuk mu olmalı, bunun seçimi bize kalmış… "

Dağlara çıkmayan uzakları göremez düsturu ile yola çıkmış, hayallerimizin bize yürümediği, bizim hayallerimize ulaşmak için çaba sarfetmek zorundayız sözlerindeki işaret ettiğim insanı yani Erkan'ı gördüm sanki kanalında. Özgürlükçü, maceraperest yetenekleri sayesinde çıktığı yolda kendi adına ciddi başarılara imza atmış. Asıl mühim olanı sevdiği, tutkuyla bağlandığı işi yapmanın hazzını yaşıyor Erkan. Sağlamcılık, kolaycılık ve hazırcılığa asla tahammülü yok. Hedeflerine doğru emin adımlarla yürüyor. Geziyor, yeni insanlar tanıyor, doğayı keşfediyor, emeğinin karşılığı olarak da bir parça para kazanıyor. Büyük ve güvenli gemilerde sakin yolculukları tercih etmiyor. Tam aksine, kendi teknesi ile soluk soluğa yolculuklara imza atmayı seviyor.

İdealist, hayallerinin peşinden koşan, doğayı ve insanı seven, tutkulu ve azimli gençleri görüp tanıdıkça cidden keyifleniyorum. Geldiğimiz bu günlerde onlara nasıl da ihtiyacımız var. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün; "

Herşeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve miletim hakkındaki payansız muhabbetim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ziya serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik gördüğümdendir.

bu anlamlı sözü ile gençlerin toplum içinde cereyan eden kıymeti harbiyesine ne güzel işaret etmiştir. Birkaç yıl önce bir haberde, genç dimaların, azim ve tutkuyla neleri başarabildiklerine şahit olduğumuzu hatırlıyorum. Manisa BB Sporun 18 yaşındaki judocusu Mert Şişmanlar, ağır bir sakatlık geçirir. Antrenmanda ayağı 3 yerinden birden kırılan gen sporcu iki kez ameliyat olur. Altı ay yerinden kalkamaz. Doktorların artık Judo yapamazsın sözlerine rağmen tutkusundan vazgeçmeyen Mert, kısa sürede yeniden forma girerek madalyalara ambargo koyar. Geçtiğimiz yıl Litvanya'nın Kaunas kentinde düzenlenen Ümitler Avrupa Judo Şampiyonası'nda 81 kiloda altın madalya kazanır.

Dünya çapında başarılara imza atmış onlarca gencimizi yazabilirim. Gurur abidesi gençlerimizin tamamının hedefleri aynı: "Çok Çalışmak". Birçok genç zamanını evde veya okulda geçirirken bazıları çok farklı bir yaşam tarzı seçiyor. Bu gençler dünyada fark yaratmak için kendi geleceklerini planlıyorlar. Ve hedefledikleri başarıya ulaşmak için var gücüyle çalışıyorlar. Bir süre sonra hayallerinin gerçekleşmiş olması onları şaşırtmıyor. Zira azim ve çaba ile hedefe ulaşmak çok da zor olmuyor.

Velhasıl, bazı cahillerin Atatürk'e ve kurduğu Cumhuriyete saldırırken, ünlü devlet adamları, tarihçi, yazar ve şairler onu 20.yüzyılın en büyük devlet adamı olarak kabul ederken; ne yaptığını bilen, bir amaç uğruna savaş veren, geleceğimizin ve Cumhuriyetimizin teminatı, umudumuz, gencecik fidanlarımız, aklı selim gençlerimizin yolu açık olsun.

( Doğasever okurların sevgili Erkan Tank'ın kanalına abone olmasını tavsiye ederim)