en çok satanlar
Yazılmış En Güzel Aşk Romanı
Fazlaca duygu yüklü bir haftasonuydu. Çok uzun yıllar sonra okuduğum bir kitaptan çok etkilendim. Geçtiğimiz hafta okumaya başladığım - bir süredir okumam için ısrar ediliyordu- Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna kitabını okuma şerefine çok yeni nail oldum.
Farkındayım çok geciktim. Bu
gecikmeden dolayı kendime kızdım, söylendim. Sosyal medyanın yıkıldığı,
kitapevlerinin telif hakkı ödemeden baskıya girdiği, “Madonna’nın son kitabını ben de okudum” diyerek yazarın kemiklerinin
sızlatıldığı, geçtiğimiz aylarda çokça konuşulan, dünyanın en basit, en zavallı
hatta en ahmak insanını bile hayrete düşürecek karışık bir ruha malik, romantik
fakat bir o kadar kadersiz, edebiyatımızın kıdemli yazarlarından Sabahattin
Ali'yi tanıma fırsatını ve maalesef yeni yakaladım. Ziyadesiyle üzgünüm..
Son günlerde Türk Edebiyatının
üstadlarını okumadığım için okurlardan eleştiri alıyordum. Haksız
sayılmazlarmış. Dünya klasiklerine kafayı taktığımdan bu yana Türk yazarlarını
okuma fırsatı yaratamadım, ya da dürüst olmak gerekirse yaratmadım.
Fazla vakit kaybetmeden dört
kitabını aldığım yazarın öncelikle Kürk Mantolu Madonna kitabını okumak
istedim. Daha kitaba başlarken hissettiğim; sanatçının edebi kişiliğini
toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna
yansıttığı, bizden biri olduğu, insanları ve insan ilişkilerini muazzam bir
ustalıkta tahlil edip, yazıya dökmesi, halk diline yakın sade anlaşılır ve
akıcı bir üslupla kullandığı Türkçe’yi, kitabın yazıldığı tarihin 1943
olmasından dolayı Osmanlıca kelimeleri zaman zaman cümlelerinde mecburen
kullanması, fakat bu kelimelerin hikayenin bütününde asla
sırıtmadığı, kitabın kısa bir sürede yarattığı bağımlılığın başlıca temel
unsurları diyebilirim.
Kitap bittiğinde ise gözlerimin
dolduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Mutlu son olmadı. Kitabın sonu
gelmemeliydi aslında. Günlerce, aylarca okunabilir bir kitaptı. Ben bu kitabı
okumakla kalmayıp tabir yerinde ise kitaba vurulmuştum.
Kitap yorumcusu sevgili dostların
şöyle ters ters baktıklarını görür gibi oluyorum. Kitap yorumlama işine de mi
el attın diyorlar? Boyumdan büyük işlere el atmışlığım yoktur. Asla onların
ellerine su dökemem. Herkes bildiği işi yapmalı zira. Bu vesile ile blog
aleminin sanatçı kişilikli kitap yorumcusu dostlara kocaman selam gönderiyorum.
İşleri rast gitsin.
Diğer taraftan, kitap yorumlamak
için evvela kitapla yatıp kitapla kalkmalı, çok fazlaca kitap okumuş olunmalı,
edebiyat tarihimizi, dünya edebiyatını az buçuk kenarından köşesinden bilmeli,
edebi eserlerin derin hazzını yüreğinde hissetmeli, yazarları tanımalı diye
düşünüyorum. Kolay ve ucuz iş değil, emek ister.
Bu şaheserin okunduktan sonra
okurda bıraktığı derin izlerden bahsetmek istedim. Bu şaheseri yazan yazarımızı
araştırmak yakından tanımak istedim. Ve en önemlisi kitaba damga vuran,
okuduktan sonra asla unutulmayacak birkaç çok önemli cümleyi sizinle paylaşmak
istedim.
"İnsanlar, nedense ne
bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih
ediyorlar. Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir
kahraman bulmak, muhakkak ki dibinde ne olduğunu hiç bilinmeyen bir kuyuya
inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır"
"Aşk hiç de sizin
söylediğiniz basit sempati veya bazen derin olabilen sevgi değildir. O büsbütün
başka, bizim tahlil edemediğimiz öyle bir histir ki, nereden geldiğini
bilmediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilemeyiz.
"Aşk bence istemektir.
Mukavemet edilemez bir istemek"
"Kadın sevebileceği zaman
sevmiyor, ancak tatmin edilmeyen arzulara üzülüyor, kırılan benliğini tamir
etmek istiyor, kaybedilen fırsatlara yanıyor ve bunlar ona aşk çehresi altında
görünüyordu"
"Şimdi aramızda noksan olan
şeyin ne olduğunu biliyorum dedi. Bu eksik sana değil bana ait.. Bende inanmak
noksanmış. İnsanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar"
"Hayatımızın birtakım
ehemmiyetsiz teferruatın oyuncağı olduğunu, çünkü asıl hayatın teferruattan
ibaret bulunduğunu görüyordum. Bizim mantığımızla hayatın mantığı asla
birbirine uymuyordu. Bir kadın trenin penceresinden dışarı bakabilir, bu sırada
gözüne bir kömür parçası kaçar, o ehemmiyet vermeden bunu ovuşturur ve bu
minimini hadise dünyanın en güzel gözlerinden birini kör edebilirdi. Yahut bir
kiremit, hafif bir rüzgarla yerinden oynayarak devrin gıpta ettiği bir kafayı
parçalayabilirdi. Göz mü mühim kömür parçası mı, kiremit mi mühim, kafa mı diye
düşünmek nasıl aklımıza gelmiyorsa ve bütün bunları nasıl hiç mütalaa
yürütmeden kabule mecbursak, hayatın daha başka bir türlü cilvelerine de aynı
tevekkülle katlanmaya mecburduk"
"Ama bir kere kırılmıştım.
Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara
dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi"
"Kaybedilen en kıymetli
eşyanın, servetin her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan
fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor.
Bunun sebebi herhalde "bu böyle olmayabilirdi" düşüncesi, yoksa insan
mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır"
"O bu dünyadan ayrılırken,
benim hayatıma başka bir insana nasip olmayacak kadar canlı bir şekilde
giriyordu.
Okurken çok etkilendiğim yazarın
sözleri bunlar. 1943 yılında yazılıp 76 yıl sonra bile içimizde derin izler
bırakan anlam dolu sözleri. "Şimdiye kadar tesadüf ettiğim insanlardan bir
tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmıştır" Sabahattin Ali
kitaba başladığında romanın bu ilk cümlesindeki büyük etkilenmenin aynısını çok
insana yaşatacağını biliyor muydu bilemedim. Ben çok etkilendim. Kitabı
okuduktan sonra Sabahattin Ali ile ilgili aklına gelen ilk sözcük nedir diye
sorulacak olsa hiç tereddütsüz sevgi yanıtını veririm. Sevgi bu romanda
estetikli bir halde vücut buluyor. Yazılmış en güzel aşk romanı desem, sanırım
yanılmam.
Yazar Erdinç Akkoyunlu' nun Kürk
Mantolu Madonna romanı ile ilgili görüşleri kitabın beni bu kadar tesir altında
bıraktığının ispatı, su gibi gerçeği olsa gerek
Benim için Kürk Mantolu Madonna’yı ikinci kez
okumanın gerekçesi, edebilikten çok kalbi bir ihtiyaç iken, çok satanlar
listesine Sabahattin Ali’nin adını Kürk Mantolu ile kazıyanların amacı neydi?
Sanmıyorum ki edebiyat okuru yapmak için öğretmenlerin ilk önerdiği kitaplardan
olduğu ve 17 milyon öğrencimiz bulunduğu için Kürk Mantolu çok satanlar
listesinden inmesin… Öyleyse
romana olan ve Sabahattin Ali edebiyatına olmadığı konusunda kuşku götürmeyen o
sel gücündeki ilginin nedeni; saf aşka duyulan ihtiyaç olmasın sakın!
Bugün, iletişim araçları gelişip, iletişimin mesafesi
kalmayıp, hızı da ışıkla yarışır hale gelince ilişkilerde ve aşkta yollar
çatallandı. Eskinin zor kurulan
ama değeri de o kadar yüksek olan ilişkilerinin yerinde, bugün nasılsa
milyarlarcasını yeniden ve çok hızlı kurabilme vaadi taşıyan sosyal medyanın ve
iletişim teknolojilerinin gaddarlığı kaynaklı bir samimiyetsizlik ve
değersizlik ikliminde yaşıyoruz. İletişimin herkesin özel hayatına
bir pencere açıp, dünya üzerindeki tüm sınırları yok etme gücünün tanrısına da,
eski zamanların “çağdışı” insanları gibi ilişkilerimizi kurban veriyoruz. Öyle
ya, hem dostluk hem de sevgili ilişkilerinin bir yenisi mekânda ve zamanda
yakınlık imkânını sunan iletişim teknolojileriyle kağıt mendil gibi ihtiyaç
halinde buruşturup atabilme özgürlüğünü yaşarken; her şey biraz sanal, biraz
plastik ve yapayken, sadakat, sevgi için emek ve anlayışa çıkan hoşgörü,
günümüzün enayilik hastalığının tipik belirtileri oluverdi… Hal böyleyken de
gittikçe dokunmatikleşen yaşamlarımızın yaşam kurulduğundan beri hem tene hem
ruha dokunmaya programlı hayatımızın yerini alması, aşkın ömrünün kelebeğin bir
günlük yaşamını ölümsüzleştirecek denli kısaltmasının tamamını değilse de
önemli bölümünü açıklıyor…
(Erdinç AKKOYUNLU )
33 Yorumlar
beni de çok etkileyen bir kitap, yeniden okusam iyi olacak.
YanıtlaSilÇok haklısınız birkaç kez okunsa zararı olmaz. Aksine insan yüreğinde bıraktığı derin izler için defalarca okunmalı diye düşünüyorum. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için Esra hn, eksik olmayın...
SilYeniden okumayı hatırlattığınız için... Teşekkürler bu güzel yazı için...
YanıtlaSilben teşekkür ederim, eksik olmayın...
SilAlıntılar çok etkileyici. Güzel bir paylaşım olmuş.Emeğinize sağlık. Bloğunuzu yeni keşfettim ben de beklerim bebiş kıvamındaki bloğuma, sevgiler :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, kıymet verdiniz. Takibe aldım sizi.
SilSelamlar
Sabahattin Ali'nin kitaplarını ben de okumadım. Hemen alıp okuma isteği geldi. Teşekkürler elinize sağlık 😊
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Saadet hanım güzel yorumunuz için.. Bence bir an evvel okumakta fayda var. çok seveceksiniz.
Silselamlar..
Harika bir kitap analizi olmuş. Sabahattin Ali'nin diğer kitaplarından da ayrı bir lezzet alacağınıza eminim.
YanıtlaSilBu kitabı nerde görsem aklıma şu karikatür gelir.
Kız- (elinde tuttuğu ) Kürk mantolu Madonna ne kadardı acaba diye sorar. Kitapçı - kitabı 20 lira kahve ile çekilmiş fotografı 5 lira hangisini istersen .
Teşekkür ederim Tigris öğretmenim, vakit ayırıp yorum yapmışsınız, eksik olmayın. Karikatür olayında kitapçının ince zekasına hayran oldum.
SilSağlıcakla kalın..
İlk olarak üniversite 3. sınıfta -2013 yılıydı galiba- okudum bu güzel kitabı. Yeniden okumayı düşünüyorum. Tekrar tekrar okunası bir kitap. Teşekkürler değerlendirmeniz için. Yeni temanız da hayırlı olsun :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim İbrahim hocam. Kıymet verdiniz. Selam ve sevgilerimle.
SilBen de bu kitabı okumayı ertelemiş olamaktan dolayı şimdi kendime bir kez daha kızdım. Kızlarım okudu. Kitaplıkta duruyor. Hemen elime almalıyım. Teşekkürler..
YanıtlaSilçok seveceksiniz.
Silben teşekkür ederim. Keyifle kalın...
Kürk Mantolu Madonna dahil Sabahattin Ali'nin neredeyse tüm eserlerini hayranlıkla okudum ve her biri olağanüstü, etkilenmemek mümkün değil.
YanıtlaSilEnfes bir içerik hazırlamışsınız, yüreğinize sağlık.
Sevgiler...
çok kıymetlisiniz teşekkür ederim.
Silselam ve sevgilerimle
sitenize bayıldım ellerinize sağlık. abone oldum.
SilNedense bir türlü okuyamadım. Ama sizin çok düşünce ve yorumlarınızı okuyunca en yakın zamanda alıp okumak isterim.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık..
çok memnun oldum şimdi. şöyle keyifle okuyunuz.
Silteşekkür ederim İnci hn..
Ben de okumayanlardanım. Bu kadar detaylı bir eleştiri yazısı da okumamıştım zaten. Duygu yüklü eserleri de sevmem ama bir denemek lâzım.
YanıtlaSilDeneyin lütfen, kitabın her türünü okumakta fayda var. Hepsin de başka tatlar var diye düşünüyorum. Teşekkür ederim güzel yorumlarınız için..
SilSelamlar.
Kürk Mantolu Madonna hakkında çok güzel tespitlerde bulunmuşsunuz Taner Bey. Herkesin muhakkak okuması gereken bir kitap. Ama tabii "gerçekten" okunması gereken bir kitap. Yukarıda yorumlarda Tigris Hanım'ın dediği gibi kahveyle fotoğraf çekip instagrama atmak için değil. :) Zaten oradaki postlara bakarsanız ülkece hepimiz Stephan Zweig ve Sabahattin Ali hakkında doktora tezi yazıyoruz. :) Hatırlıyor musunuz, bir TV kanalında çok bilmiş bir kokoş sunucu teyze bu kitaba şarkıcı Madonna'nın hayatı demişti.:):) Rezalette sınır tanımıyoruz bazen. O yüzden sizin bu değerlendirmeniz çok yerinde olmuş kitap hakkında. Ve herkes kesinlikle alıp, okusun bu kitabı.
YanıtlaSilHer vakit usanmadan yazmaya gayret ettiğiniz teferruat ve detay dolu yorumlarınızın hayranıyım. Çok teşekkür ederim, eksik olmayın.
SilGülhan hanım, yazımda da belirtmiştim; kitap yorumcusu arkadaşlar affetsin, bu kitabı yorumlamak, kitaptan, anlam yüklü yazarın sözlerinden, aşktan, yokluktan, dramdan bahsetmem elzemdi. Hayatım boyunca beni can evimden vuran birkaç kitaptan biri oldu Kürk Mantolu Madonna. Sabahattin Ali'nin çok enterasan karaktere sahip bir yazar olduğunu bu kitap sayesinde öğrendim. Geç oldu belki ama, oldu . Geç oldu diyenleri uyarmak istedim bu yazımla. Güzel tepkiler aldım. Yazarın ikinci kitabına başladım bile:)
Kalın sağlıcakla..
Taner bey bende tavsiyeniz üzere okumaya gayret edicem zira çok okuyan biri değilim ama sizler sayesinde artacak umarım saygılar.
YanıtlaSilTeşekkür ederim çok memnun oldum. Emin olun unutamayacağınız bir kitap olacak. Keyifle kalın..
SilTeşekkürler taner bey
SilBen de cok severek okumustum gecen yaz. Yillardir aklimdaydi neden
YanıtlaSilokuyamadim bilmem. Yurtdisinda yasayinca Türkce kitaplara ulasmak zor oluyor. Kalbime dokunan bir kitap oldu.
Teşekkür ederim Derya hanım kıymet kattınız..
SilMükemmel bir yazı olmuş,emeğinize sağlık.Kitaplığımın en değer verdiğim kitaplarından bir tanesi R.Nuri Güntekin'in Çalıkuşu,diğeri ise Sebahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonnasıdır.Her ikisini de her defasında ilk günkü keyifle defalarca okudum.Yine okumaktan zevk duyarım.Edebiyatımızın üstatlarının yazdıkları eserlerin yeri doldurulamaz.
YanıtlaSilR.Nuri'nin Çalıkuşu ısrarla tavsiye diliyor. İlk fırsatta okuyacağım. Bu ara birkaç klasik var. Onları bitirmekle meşgulüm. Geçtiğimiz ay Sabahattin Ali serisine dadandım. Nefis eserler. Olağanüstü etkiliyor insanı.
SilÇok teşekkür ederim vakit ayırıp yorumlamışsınız. Eksik olmayın...
eveeet güzel tabiiii yaaaa yani maria puder ne güzel bir kahraman yani. bence en güzel aşk romanısı amaaa bir gün tek başına, vedat türkaliiii :) amaa kürk mantolu madonna ülkemizde en sevilen roman yaniii, hak da ediyooo :)
YanıtlaSilEvet Vedat Türkali aklımda. Okunacaklar listesinde. Çok teşekkür ederim, çok zarifsiniz.
SilKürk Mantolu Madonna benim de epey geç okuduğum eserlerden biri. Sabahattin Ali bu ülkede kıymeti pek bilinememiş yazarlardan. Bu eser çok güzel olmakla birlikte ben yazarın İçimizdeki Şeytan romanını salık veriyorum herkese. İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna'dan çok daha güzel bir eser. (Bu öznel bir yargıdır tabi.)
YanıtlaSilYazınız kaliteli bir kitap tanıtım yazısı olmuş. Ben bir türlü öğrenemedim bu işi. Okuduğum her kitap için bir tanıtım yazısı yazabilmiş olsaydım çok kaliteli bir bloğa sahip olacaktım. Ama bu bir yetenek işte. O da bende yok sanırım. 🙂