Terkos Gölü'nün Gizemi

"Bir insanın boş vakti olmamalı, her anını kendini geliştirmek adına değerlendirmeli, zira gün geldiğinde kendisi ifade edeceği hiç bir enstrümanı kalmadığında şaşırmamalı..." 

Bu sözümü sık sık kendime hatırlatır, ne zaman boş kalsam yapacak bir şeyler bulmak için gayret ederim. Fotoğrafçılık sanatına da bu sebeple balıklama dalıvermişliğim vardır. Canım Eşim Sunacığım, yıllar önce beni böyle yapacak birşey bulamaz da hani dümeni kırık, sağa sola savrulan, limana bir türlü demir atamayan gemi misali halime üzülür, kolumdan tuttuğu gibi fotoğraf makinesi aldırmaya götürmüştür. İşte o günden sonra adeta kendini bulma, içimdeki minik sanatçı kırıntılarını yüzeye çıkarabilme, hayata ve herkese daha bir keyifle sarılma serüvenim o gün elime aldığım Canon marka fotoğraf makinası ile başlamıştır. Evlilik tam da budur. Zor anlarda duruma el atmak. Olayların üzerine sakin ve sabırla gitmek. Çözüm odaklı olmak. İki aklı selim insanın yapacağı da bu olmalıdır.

Son günlerde fotoğrafçı dostlarımın Terkos Gölü ziyaretlerini yaptığına kulak misafiri oldum. Geçtiğimiz sene benim de gittiğim, göl değil adeta yaşayan bir ruh adını koyduğum Terkos Gölü'ne vurulduğumu özellikle belirtmek isterim. Bölgenin dinginliği, nefis manzarası, insan ruhuna iyi gelen havasını elimden geldiğince fotoğraflayıp, gelecekte torunlar ile bu fotoğraflara bakarak "O günü" yaşamayı dilemişimdir hep.. 

Kıymetli fotoğraf üstadları Terkos Gölü'nün hakkıyla tanıtılmadığı konusunda hemfikirler. Bizlere düşen de; gerek sosyal medya kanalları gerekse kalemi kuvvetli blog yazarlarının iki kelam anlatımı ile bölgeye daha fazla fotoğrafsever, ve hatta turist sayısını artırmak adına tanıtım çalışmalarına biran evvel başlamak olmalı diyerek bu yazıyı kaleme almak istedim.

Terkos Gölü Sazlıkları

Öncelikle gölün tarihi, ulaşımı, çevresinde yeme içme mekanları konularında bir parça bilgi vermekle yazımıza başlayalım.

Terkos Gölü, diğer adıyla Durusu Gölü'nün, kısa bir hikayesi vardır. 19.yy İstanbul'a gelen bir Fransız elçisinin şehrin susuzluğunu gözlemler ve Osmanlı sarayından bir heyeti Fransa'ya davet ederek, İstanbul'un su probleminin çözebileceğini anlatmak ister. Çizilen krokilerde Terkos Gölü su kaynağı olarak gösterilir. 1855'te şimdiki Fabrika binasının (terfi merkezi ve pompa istasyonu) temeli atılır ve iki sene zaman zarfında fabrika inşaatı bitirilerek istanbul'un su ihtiyacının büyük bir bölümü çözülmüş olur.

Terkos Gölü Nerede?

İstanbul'un Avrupa yakasında, kentin kuzeybatısında ve merkeze yaklaşık 40-50 km uzaklıkta, yıllar önce Karadeniz'e bağlı şirin bir köy aslında. Etrafı sazlık, suyu tuzlu fakat berrak olan gölde Sudak, yayın, alabalık, kızılkanat, çapak, sazan, kadife balığı, karagöz balıkları yaşıyor. Göl çevresindeki sazlıklarda ise kaz, ördek, karabatak, saka, balıkçıl, martı, yelve, yelkovan gibi kuşlara evsahipliği yapıyor. Sırf bu özelliği ile Dünya Kuş Gözlemcileri ve fotoğrafçılarının gözde mekanları olmaya aday olan Gölün tanıtımına ciddi ciddi kaynak ayırılması gerekiyor. El verilir, gereken yatırımlar yapılırsa  Terkos Gölü, ikinci bir Manyas Kuş Cenneti olabilir. 

Köylülerden aldığımız bilgiye göre, haftasonu gelen ziyaretçiler kanoyla geziyor, balık tutuyorlarmış. Kış mevsiminde ise mutlak sessizliğin içinde doğanın tam merkezinde şömine karşısında haftanın stresi atılıyor, unutulmaz anlar yaşanıyormuş. Terkos Gölü, hoşumuza gitmeyen bir etkinliğe de ev sahipliği yapıyormuş. Avcılık.. Ava giden avlansın. Daha ne diyelim.

Göl Çevresinde sincap, kokarca, yaban domuzu porsuk, çakal gibi çeşitli yabani hayvan türlerinin gözlemlendiği doğrudur. Özellikle nesli tehlikede olan Sibirya kazı, büyük orman kartalı gibi hayvan türlerine ev sahipliği yapan Terkos Gölü'nün gerçek bir korunmaya ihtiyacı olduğu kesindir. 

Terkos Gölü'nden Manzaralar

Terkos Gölü'ne Nasıl Gidilir?

Terkos Gölü'ne ulaşım için biz fotoğrafçı grupları TEM otoyolunu kullanıyoruz. Hadımköy gişelerini geçtikten sonra Hadımköy-Durusu tabelasından sağa girip yaklaşık 10 km daha yol alındığında karşınıza Tank ve Süngü Heykeli çıkar. Heykelin solundan yola devam edip durusu tabelalarını takip ederek köye ve göle ulaşılır. Terkos Gölü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden 80 km, TEM İkitelli gişelerinden 50 km, Hadımköy çıkışından sonra ise 35 km uzaklıkta yer alır.

Terkos Gülü'ne Bu Harita yardımı ile gitmenizi, tavsiye ederim.

Terkos Gölü civarında ne yenir?

Girişin ücretsiz olduğu Terkos Gölü civarında bulunan restoran ve kafeteryalarda mükellef kahvaltı yapabilirsiniz. Trikos Cafe'yi tek geçer, nefis açık büfe köy kahvaltısı ile güne zinde ve keyifle başlayacağınızı garanti ederim. 

Öğlen ve akşam yemeklerinizi Gizli Bahçe restoranında yemenizi şiddetle tavsiye ederim. Balık ve taze mezelerin tadını uzun süre unutmayacaksınız.

Fiyatlar mekanlara göre değişiklik arz ediyor. Kahvaltı için haftaiçi 40 TL, haftasonu 50 TL mekana ödeme yapmak durumundasınız. Şayet akşam için hoş bir sohbet ile rakı balık yapmayı planlıyorsanız kişi başı 125 TL gibi bir parayı gözden çıkarmanız gerekir. Acımadan ödeyebilirsiniz. İstanbul'da anlamsız ve insan seli dolu mekanlarda bu paraların daha fazlasını ödüyorsunuz. 

Yazarın Tavsiyesi 

Terkos Gölü'ne lütfen vakit yaratıp gidiniz. Doğaya ve gölün tertemiz ruhuna teslim olunuz. Balıkçılar ile sohbet ediniz. Cidden nefis hikayeleri var. Mutlak sessizliğe kulak veriniz. Köyün doğal ve organik meyve sebzelerini alarak, köylünün bütçesine katkıda bulunmayı lütfen ihmal etmeyiniz. Ve akşam muhakkak bir rakı balık keyfi yaparak yıllar sonra anılarda yer alsın diye bu güzel günde yaşanılan her dakikaya beyninizde yer ayırınız.

Terkos Gölü Balıkçıları