Terzi Ahmet Usta'dan Hayat Dersi

Bakmayın onun siyah beyaz soluk renklerine. Bir vakit ne renkli döpiyesler, jilet gibi takım elbiseler dikti. Çeşit çeşit motif ve desenlerde kanvas, viskon, keten, gabardin kumaşlar vücut buldular yorgun bedeninde. Annelerin, Ninelerin yorgun ayakları binlerce kez vurdular pedallarına. Evlerin vazgeçilmezi, terzihanelerin ekmek kapısı oldu yıllarca.

Terzi Ahmet'in siyah beyaz dikiş makinesı bu… Ne hatıralar, ne hikayelere tanık oldu. Üç çocuk büyüttü, ikisini okuttu terzi Ahmet’in yorgun dikiş makinesı. Emektara baktı; 

“Üç çocuk everdi bu yadigar” dedi gururla, 65 yaşına gelmiş Ahmet usta. “Bubam iki nasihat verdi: Biri okuycen evlat, bir de dudağı boyalı kadın alcen. İkisi de olmadı. Baba mesleği Terzilik kala kaldı ellerimde"

“Sağlık olsun evlat” diye ekledi. “Babamın doğrusuyla mutlu olacağıma, kendi yanlışımla mutlu olmayı tercih ettim" dedi Terzi Ahmet. Çok anlamlı ders verdi bize büyük usta. Kimseyi mutlu etmek için gelmedik bu hayata. Ne birilerinin istediği gibi olmak zorundayız, ne de birilerinin istediği gibi yaşamalı bu acımasız hayatta.

Öptük Terzi Ahmet'in muhterem ellerinden, ayrıldık 65 yıllık emekhaneden..

( İznik, Terzi Ahmet'in Terzihanesi )

Velhasıl, fakirlik ve zenginlikten önce kanaat gelip yerleşmiştir Anadolu'ya. O sebeptendir ki zengini ayrı mutlu, fakiri ayrı bir mutludur Anadolu insanının. Tükenmekte ve tüketmekte olduğumuz tüm bu değerler bir blog sayfasına sığması, kelimelerle anlatılması mümkün değil. 

Bu sebepledir ki; fırsat buldukça, içinde hayat dersleri alınası gerçek hikayelerin barındığı emekhaneleri ziyaret etmeli, bilgelik ve ustalıkta sınır tanımayan Terzi Ahmet’ ler ile tanışmanın derin hazzına biran önce varmanızı tavsiye ederim.

 (Velhasıl Galata Tur Ekibi / Profesyonel Sosyal Etkinlik Fotoğrafçıları Buluşması)